Gezelim Görelim |

Ekim ayı sonunda dostlarla Cunda Adası’n da harika 3 gün geçirdik. Kaldığımız yerden yediğimiz içtiğimiz ve gezdiğimiz yerlere kadar her şey öyle keyifliydi ki resmen yenilenip geri döndük. Cunda’da yaptığımız yürüyüş ve akşam deniz kenarında ki yemek zevkimize hoş sohbetin yanında müthiş renkleri ile gökyüzü de eşlik ediyordu.
yazının devamı…

Dikkat bu çok fotolu bir posttur demedi demeyin :)) Rivayete göre meşhur kâşif Ferdinand Macellan, ismini verdiği boğazdan geçerken, sahilde gördüğü guanako postlarına bürünmüş ve yüzleri boyalı yerlileri bir İspanyol öyküsündeki Patagon adlı canavara benzettiği için, bölgeye bu ad verilmiştir.
yazının devamı…

Yediğim içtiğim benim olsun (gerçi o kısmı da anlatmadan olmaz ) ben gördüklerimi anlatmaya başlayayım çünkü Güney Amerika tatilinden cebimde bir sürü hikaye ve fotoğrafla döndüm :))
Tatilin ilk etabı için THY direkt uçuş ile 13 saatlik bir yolculuk ile Brezilya-Sau Paulo’ya vardık. Orada arkadaşlarımız Sevgili Ebru ve Doğan karşıladı bizi. Hatta akşam havaalanından bizi alıp direk bara görürdüler :))
yazının devamı…

Yazın hareketli geçen Düğün Hikayesi Fotoğraf çekimleri nedeniyle kısa kaçamaklar yapabilmiş ama asıl tatil planlarımızı bayramla da birleştirip bu tarih için yapmıştık. Ne zamandır aklımızda olan Brezilya Sao Paulo – Rio de Janerio, Arjantin Buenos Aires – Patagonya – El Calafate’yi kapsayan gezimize bu sabah itibariyle başlıyoruz :))
yazının devamı…

Geçen yıl sonbaharda yaptığım Londra tatilinden fotoğrafların bir kısmına burada ve burada yer vermiştim ama her yerinden tarih fışkıran bir şehirde ve Oxford’ta objektifime takılan yüzlerce karenin arvişimde kalması haksızlık olur :))
yazının devamı…